Şafii Mezhebinde Cuma Namazı nasıl kılınır?
Cuma namazının vücub şartları şunlardır:
1- Müslüman olmak.
2- Akıllı olmak.
3- Baliğ olmak.
4- Erkek olmak. Kadınlara farz değildir.
5- Hür olmak. Kölelere farz değil.
6- Mukim olmak. Yolcuya ve göçebelere farz değildir.
7- Sağlıklı olmak. Cuma namazına, yürüyerek veya binekle gitmekte sıkıntı vve zorluk çeken hastaya, çok yaşlıya ve camiye götürecek birini bulamayan amaya farz değildir.
Cuma namazının farzı iki rekâttır. Cemaatle kılınması farzdır.
Cuma namazının sıhhat şartları
Cuma namazının sıhhat yani geçerli olmasının şartlan, diğer namazların sıhhat şartları gibidir. Ayrıca aşağıdaki hususlara da riayet etmek gerekir:
1- Cuma namazının şehir veya köyde, meskun saha içinde kılınması. Şu halde meskun saha dışında kalan arazi, çöl ve bahçe gibi yerlerde Cuma namazı kılınmaz. Devamlı çadırlarda yaşayanların, çadırları sahasında Cuma namazı kılınamaz.
2- Cuma namazının; Müslüman, akıllı, baliğ, hür, erkek, mukim olan en az 40 kişi ile kılınması. Bu itibarla; bir köyde bu şartları taşıyan 40 erkek yoksa, onlara Cuma namazı farz değildir ve orada Cuma namazı kılınamaz. Bu şartlardan birini taşımayan mesela mukim, yani yerli olmayıp dışardan gelen yüzlerce yolcu orada toplansa bile, Cuma namazını kılamazlar.
3- Cuma namazının öğle namazının vaktinde kılınması. Öğle vakti çıktıktan sonra, Cuma namazı kılınamaz. Öğle namazı kaza edilir.
4- Cuma namazına, geç kalıp, ancak ikinci rekâte yetişen kimse, Cuma namazına yetişmiş olur.
Fakat ikinci rekâtın rükuundan sonra mesela teşehhüdde, imama yetişen kimse, her iki rekâtı de kaçırmış olur. Böyle bir kimse, imam selam verince kalkıp; dört rekâtlık öğle namazını tamamlar.
5- Birden fazla camide Cuma namazı kılınan yerde, Cuma namazından sonra, ayrıca öğle namazını kılmak.
6- Cuma namazından önce, hutbe okumak.
Kendisine; Cuma namazı farz olan kimsenin, Cuma günü fecir doğduktan sonra, yani sabah namazının vakti girdikten sonra ve Cuma namazından önce; yolculuğa çıkması haramdır. Ancak yol üzerinde Cuma namazı kılınan bir yere yetişip orada kılması mümkün ise, Cuma namazından önce yola çıkabilir.
Kendisine, Cuma namazı farz olan kimsenin, Cuma namazının iç ezanının başlamasıyla beraber, her çeşit dünyevi işlerle meşgul olması haramdır.
Hutbenin şartları
Hutbe, Cuma namazının şartlarındandır. Hutbenin sahih yani geçerli olmasının şartları şunlardır:
1- Hutbenin iki tane olması ve öğle namazı vaktinde okunması.
2- Hutbenin, bütün rükünlerinin Arapça olarak okunması.
3- Hutbe rükünleri arasında, iki hutbe arasında ve hutbeler ile namaz arasında hafif iki rekât namaz kılınabilecek kadar ara verilmemesi. Ancak rükünler arasında yapılan vaaz, fasıla sayılmaz. Bununla beraber, vaazın kısa tutulması sünnettir.
4- Hutbenin ayakta okunması.
5- Hutbenin bütün rükünlerinin, Cuma namazının sıhhati için aranan şartları taşıyan, en az kırk kişiye işittirecek kadar yüksek bir ses tonu ile okunması.
6- Hatibin, iki hutbe arasında biraz oturması. Bu oturuşun, bir ihlas okunacak kadar sürmesi sünnettir.
7- Hatibin erkek olması.
8- Hutbenin, Cuma namazından önce okunması.
Hutbenin rükünleri
1- Her iki hutbede Allahü tealaya hamd etmek.
2- Her iki hutbede Peygamber efendimize salat (salevat) getirmek. Salavatta O’nun ismini anmak; mesela “Allahümme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed” demek şarttır, zamir ile söylemek kafi değildir.
3- Her iki hutbede takva için tavsiyede bulunmak. Bu rükün; “Usiküm bi takvallah” (Size, Allah’ın takvasını tavsiye ediyorum) gibi cümlelerle ifade edilir.
4- Hutbelerin birisinde bir ayet okumak. Ayetin birinci hutbede okunması efdaldir.
5- İkinci hutbede müminlere, ahiret ile ilgili dua etmek.
Hutbenin sünnetleri
1- Önce hamd, sonra salevat, sonra takva için vasiyet olmak üzere rükünleri sırasıyla okumak.
2- Hatibin sesini işitenlerin, hutbeyi dinlemeleri.
3- Hatibin, minber gibi yüksek bir yerde hutbe okuması, minbere çıkınca cemaate dönüp selam vermesi, sonra oturması, bundan sonra müezzinin minberin önünde ve hatibin karşısında, ezan okuduktan sonra, hutbeye başlanması.
4- Hutbenin anlaşılır, cümlelerinin düzgün ve kısa olması.
5- Hatibin, hutbe okurken sağa sola dönmemesi. Sağ elini minberin kenarı üzerine koyması vve iki hutbe arasındaki oturuşta ihlas suresini okuması.
Cumanın sünnetleri
Cuma günü, yapılması sünnet olan işlerden bazıları:
1- Cuma guslü niyetiyle gusledip, bedeni iyice temizlemek. Bunun vakti, sabah namazının vaktinin girmesiyle başlar.
2- Uzamış olan el ve ayak tırnaklarını kesmek, fazla kılları gidermek, bıyığı kısaltmak, saç ve sakalı taramak.
3- En güzel elbiseyi giymek, güzel koku sürünmek.
4- Cumaya erken gitmek.
5- Cumaya giderken ağırbaşlı ve sükunetle yürümek, yolda gizlice zikir veya Kur’an-ı kerim okumak.
6- Camiye girince en önde olan boşluğu doldurmak, namaz kılanların önünden geçmemek.
7- Camiye girince, oturmadan evvel, “tehıyyet-ül-mescid” niyetiyle iki rekât namaz kılmak.
Hatip minbere çıktıktan sonra, camiye giren kimse, Cuma namazının; müekked olan iki rekâtlık ilk sünnetini hafifçe kılıp, hutbeyi dinlemeye başlar. Bu sünnet, “tahıyyet-ül-mescid” namazının yerine de geçer. Hatib, hutbeye başlamış olsa da, böyle yapılır.
8- Cuma günü ve gecesi Kehf suresini okumak.
9- Bol bol salevat-ı şerife getirmek, çok dua etmek, sadaka vermek.
Cuma namazının vücub şartları şunlardır:
1- Müslüman olmak.
2- Akıllı olmak.
3- Baliğ olmak.
4- Erkek olmak. Kadınlara farz değildir.
5- Hür olmak. Kölelere farz değil.
6- Mukim olmak. Yolcuya ve göçebelere farz değildir.
7- Sağlıklı olmak. Cuma namazına, yürüyerek veya binekle gitmekte sıkıntı vve zorluk çeken hastaya, çok yaşlıya ve camiye götürecek birini bulamayan amaya farz değildir.
Cuma namazının farzı iki rekâttır. Cemaatle kılınması farzdır.
Cuma namazının sıhhat şartları
Cuma namazının sıhhat yani geçerli olmasının şartlan, diğer namazların sıhhat şartları gibidir. Ayrıca aşağıdaki hususlara da riayet etmek gerekir:
1- Cuma namazının şehir veya köyde, meskun saha içinde kılınması. Şu halde meskun saha dışında kalan arazi, çöl ve bahçe gibi yerlerde Cuma namazı kılınmaz. Devamlı çadırlarda yaşayanların, çadırları sahasında Cuma namazı kılınamaz.
2- Cuma namazının; Müslüman, akıllı, baliğ, hür, erkek, mukim olan en az 40 kişi ile kılınması. Bu itibarla; bir köyde bu şartları taşıyan 40 erkek yoksa, onlara Cuma namazı farz değildir ve orada Cuma namazı kılınamaz. Bu şartlardan birini taşımayan mesela mukim, yani yerli olmayıp dışardan gelen yüzlerce yolcu orada toplansa bile, Cuma namazını kılamazlar.
3- Cuma namazının öğle namazının vaktinde kılınması. Öğle vakti çıktıktan sonra, Cuma namazı kılınamaz. Öğle namazı kaza edilir.
4- Cuma namazına, geç kalıp, ancak ikinci rekâte yetişen kimse, Cuma namazına yetişmiş olur.
Fakat ikinci rekâtın rükuundan sonra mesela teşehhüdde, imama yetişen kimse, her iki rekâtı de kaçırmış olur. Böyle bir kimse, imam selam verince kalkıp; dört rekâtlık öğle namazını tamamlar.
5- Birden fazla camide Cuma namazı kılınan yerde, Cuma namazından sonra, ayrıca öğle namazını kılmak.
6- Cuma namazından önce, hutbe okumak.
Kendisine; Cuma namazı farz olan kimsenin, Cuma günü fecir doğduktan sonra, yani sabah namazının vakti girdikten sonra ve Cuma namazından önce; yolculuğa çıkması haramdır. Ancak yol üzerinde Cuma namazı kılınan bir yere yetişip orada kılması mümkün ise, Cuma namazından önce yola çıkabilir.
Kendisine, Cuma namazı farz olan kimsenin, Cuma namazının iç ezanının başlamasıyla beraber, her çeşit dünyevi işlerle meşgul olması haramdır.
Hutbenin şartları
Hutbe, Cuma namazının şartlarındandır. Hutbenin sahih yani geçerli olmasının şartları şunlardır:
1- Hutbenin iki tane olması ve öğle namazı vaktinde okunması.
2- Hutbenin, bütün rükünlerinin Arapça olarak okunması.
3- Hutbe rükünleri arasında, iki hutbe arasında ve hutbeler ile namaz arasında hafif iki rekât namaz kılınabilecek kadar ara verilmemesi. Ancak rükünler arasında yapılan vaaz, fasıla sayılmaz. Bununla beraber, vaazın kısa tutulması sünnettir.
4- Hutbenin ayakta okunması.
5- Hutbenin bütün rükünlerinin, Cuma namazının sıhhati için aranan şartları taşıyan, en az kırk kişiye işittirecek kadar yüksek bir ses tonu ile okunması.
6- Hatibin, iki hutbe arasında biraz oturması. Bu oturuşun, bir ihlas okunacak kadar sürmesi sünnettir.
7- Hatibin erkek olması.
8- Hutbenin, Cuma namazından önce okunması.
Hutbenin rükünleri
1- Her iki hutbede Allahü tealaya hamd etmek.
2- Her iki hutbede Peygamber efendimize salat (salevat) getirmek. Salavatta O’nun ismini anmak; mesela “Allahümme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed” demek şarttır, zamir ile söylemek kafi değildir.
3- Her iki hutbede takva için tavsiyede bulunmak. Bu rükün; “Usiküm bi takvallah” (Size, Allah’ın takvasını tavsiye ediyorum) gibi cümlelerle ifade edilir.
4- Hutbelerin birisinde bir ayet okumak. Ayetin birinci hutbede okunması efdaldir.
5- İkinci hutbede müminlere, ahiret ile ilgili dua etmek.
Hutbenin sünnetleri
1- Önce hamd, sonra salevat, sonra takva için vasiyet olmak üzere rükünleri sırasıyla okumak.
2- Hatibin sesini işitenlerin, hutbeyi dinlemeleri.
3- Hatibin, minber gibi yüksek bir yerde hutbe okuması, minbere çıkınca cemaate dönüp selam vermesi, sonra oturması, bundan sonra müezzinin minberin önünde ve hatibin karşısında, ezan okuduktan sonra, hutbeye başlanması.
4- Hutbenin anlaşılır, cümlelerinin düzgün ve kısa olması.
5- Hatibin, hutbe okurken sağa sola dönmemesi. Sağ elini minberin kenarı üzerine koyması vve iki hutbe arasındaki oturuşta ihlas suresini okuması.
Cumanın sünnetleri
Cuma günü, yapılması sünnet olan işlerden bazıları:
1- Cuma guslü niyetiyle gusledip, bedeni iyice temizlemek. Bunun vakti, sabah namazının vaktinin girmesiyle başlar.
2- Uzamış olan el ve ayak tırnaklarını kesmek, fazla kılları gidermek, bıyığı kısaltmak, saç ve sakalı taramak.
3- En güzel elbiseyi giymek, güzel koku sürünmek.
4- Cumaya erken gitmek.
5- Cumaya giderken ağırbaşlı ve sükunetle yürümek, yolda gizlice zikir veya Kur’an-ı kerim okumak.
6- Camiye girince en önde olan boşluğu doldurmak, namaz kılanların önünden geçmemek.
7- Camiye girince, oturmadan evvel, “tehıyyet-ül-mescid” niyetiyle iki rekât namaz kılmak.
Hatip minbere çıktıktan sonra, camiye giren kimse, Cuma namazının; müekked olan iki rekâtlık ilk sünnetini hafifçe kılıp, hutbeyi dinlemeye başlar. Bu sünnet, “tahıyyet-ül-mescid” namazının yerine de geçer. Hatib, hutbeye başlamış olsa da, böyle yapılır.
8- Cuma günü ve gecesi Kehf suresini okumak.
9- Bol bol salevat-ı şerife getirmek, çok dua etmek, sadaka vermek.
cuma günü 2 farz bir arada olmaz diyorlar cuma namazından sonra öğle namazi kılmalımıyız kimi yerlerde dinde olmayan birşeyi dinin içine koydugun için haşa bu allaha ortak kosmaktır diyorlar kılmasakta bir vakit namaz dünya malinin yarısına bedel bi açıklık getirin bu konuya
YanıtlaSilSual: Cuma günü zuhr-i ahir namazı kılmak bid’at midir?
SilCEVAP
Hayır değildir. Cuma namazının eda şartlarından biri bulanmayan yerlerde bu namazı kılmak farz olur. Çünkü Cuma kılmak farz olmayınca, öğle namazını kılmak farz olur.
Şafii (Tenvir-ül kulub) kitabında diyor ki:
(Muhakkikler güneşi Remli hazretlerinden, “Şafiiler, Allah ve Resulüne muhalefet edip, beş vakit namaza altıncı bir farz ilave ettiler” diye iftira edene, ne ceza gerekir, diye soruldu. O da, bunu söyleyenin, en az benzerleri gibi, tazir cezasıyla cezalandırılması gerektiğine fetva verdi. Farz olan beş vakti, altıya çıkarmak, dinden çıkmayı gerektirir. Dine ilave yapılamaz. Şafiiler dine ilave yapmıyor.
Cuma namazının birden fazla camide kılındığı yerlerde, o günkü öğleyi de kılıyorlar.
Müdiriyye kadısı, Şafiilerin, Cuma namazından sonra öğle namazı kılmalarını yasaklamıştı. Fakat adı geçen fetva, kadıya okununca, kadı, insaf ehli olduğu için, “Ey Şafiiler, ben hatalıyım. Yine Cumadan sonra öğle namazını mescitte kılmaya devam edin” demiştir. Bu konu hakkında Şafii âlimlerinden Yusuf Nebhani hazretleri de bir eser yazmıştır. Bu eserde, birden fazla yerde Cuma kılınan şehirlerde, Cuma namazından sonra, öğle namazını kılmanın sadece Şafiilere mahsus olmadığını, dört mezhep âlimlerinin de aynı hükmü bildirdiklerini söylemiştir.
Muhammed Şirvani de bu hususta bir eser yazmıştır. Cuma namazından sonra öğle namazının kılınması gerektiğini bildirmiştir. Aynı zat, Hanefi âlimlerinin Cumanın birden fazla yerde kılınması veya namaz kılınan yerin şehir sayılıp sayılmayacağı hususunda şüphe edilmesi halinde öğle namazının kılınması gerektiğini bildiren cevaplarını (Davuş-Şema fi salât-iz zuhri badel cumua) eserine almıştır. Bu değerli âlim, bu hususta ele alınan bütün itirazları teker teker çürütmüştür.
Resulullah efendimizin zamanında Cuma tek mescitte kılınıyordu. Cumaya geç kalanların ikinci, üçüncü cemaat yapmalarına izin verilmiyordu. Hulefa-i raşidin de bu yolu tuttu. Hazret-i Ömer döneminde fetihler yapılıp şehirler çoğalmasına rağmen, birden fazla camide Cuma kılınmasına müsaade edilmedi. Valilere yazılan mektuplarda, Cumanın tek mescitte kılınması emredildi.
Emeviler döneminde ve Abbasilerin ilk yıllarında bu durum aynen devam etti. Cumanın birden fazla camide kılınmasının, imam-ı Şafii hazretlerinin vefatından 76 yıl sonra olduğunu Hatib Bağdadi ve İbni Hacer hazretleri bildirmektedir.
Fakihlerin cumhuruna göre, Cumanın tek camide kılınması vacibdir. Birden fazla camide namaz kılmak sünnetten ayrılmaktır. İmam-ı Şafii hazretleri, ihtiyaç olsun olmasın bir şehirde birden fazla camide Cuma kılınmasının caiz olmadığını bildirmiştir. Zamanının İkinci Şafiisi olarak kabul edilen İbni Sübki hazretleri de aynen imam-ı Şafii hazretleri gibi fetva vermiştir. Sözü hüccet mezhep âlimleri, birkaç camide Cuma kılındığı takdirde, öğle namazının da kılınması gerektiğini bildirmişlerdi. Çünkü ihtiyatlı davranmak gerekir. Hadis-i şerifte, “Şüphelerden sakınan dinini korumuştur” buyuruldu.)
Birden fazla yerde Cuma namazı kılınan mescitlerde Şafiiler öğle namazını kılmaları gerekir. Hanefilerin ise, Cuma namazından sonra, Vaktine yetişip kılmadığım son öğle namazına diye niyet ederek Zuhr-i ahir adıyla bir namaz kılmalarının gerektiğini İbni Hümam ve İbni Âbidin hazretleri gibi Hanefi âlimleri bildirmektedir. Bu şekilde kılınınca, Cuma kabul olmuş ise, bu namaz, kaza namazı yerine geçer. Cuma namazı kabul olmamışsa öğlenin farzı yerine geçer. (Redd-ül-muhtar)
Muhammed:
YanıtlaSilAllah rızası için bir kişi cuma namazının(sünnetleri) kaç rekat olduğunu, farzın önünde kaç rekat sonunda kaç rekat kılındığını yazsın.
Cuma günü 16 rekat namaz kılınır. [Bunun iki rekatını kılmak farzdır. Öğle namazından daha kuvvetli farzdır.] Bunlar sırası ile şöyledir:
Sil1- Önce, Cumanın dört rekatlık ilk sünneti kılınır. Bu sünnet, öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır. Sonra, cami içinde ikinci ezan ve hutbe okunur. Hutbe okunduktan sonra, ikamet okunup, cemaat ile Cuma namazının iki rekatlık farzı kılınır.
2- Cuma namazının farzı kılındıktan sonra, dört rekatlık son sünneti kılınır. Bunun kılınışı öğle namazının ilk sünneti gibidir.
3- Bundan sonra, Öğle namazının farzı gibi zuhr-i ahir denilen bir namaz kılınır.
4- Sonra da iki rekat vaktin sünneti kılınır. Bundan sonra, Âyet-el-kürsi ve tesbihler okunup, dua edilir.
Bence yanlış bi ifade ki çünkü şuan a kadar hiç bir şafi cuma namazında 2 den fazla sünnet kalmamıştır
SilDini konuların bencesi sizcesi olmaz. Herkesin ne yaptığı değil emredilenin ne olduğu önemlidir..
Silhocam şafiiler sünneti hep 2 kılar 4 reakat sünnet kılınacaksa 2+2 kılınır yanlışsam düzeltin lütfen arkadaş buna binaen mi böyle dedi acaba emeğinize sağlık allah razı olsun hocam
SilBulunduğum köyde herkes şafii fakat cumanın sünnetini iki rekat kılıyorlar. Ayrıca imam efendi sürekli aynı ayetleri okuyor. Her cumada aynı rekatlarda aynı ayetler okunuyor. Ayıp olur diyip soramadık da. Bu konularda beni aydınlatırsanız memnun olurum.
YanıtlaSilTeşekkürler.
Hocam merhaba,
YanıtlaSilCuma namazını kılmayı bilmiyorum şafiyim cuma namazı nasıl kılınır cumada hangi durumlarda ne tür dualar ve kaç rekat namaz kılınır konu hakkında beni ve benim gibi cuma namazını kılmayı bilmeyenlere eğitici bilgi verirseniz çok memnun olurum saygılarımla.
şafii fikindan şöyle burulmuştur. cuma namazi. dört rekat sünneti ratip. iki rekat cuma farz-i. dört rekat öğle ratip sünnet-i. dört rekat öğle faz-i. iki rekat da son ratip sünnet-i dır. yani toplam 16 rekat'dır. eğer geçmiş namazlarin varsa o sünnetler hepsi kaza olarak kılınır. Not: Cuma günü öğle farz-i olumu olmaz-mi fetvasi şafii-ye göre şöyledır. eğer namazi kıldıran imamin fatihasi düzgünse ki seninde fatihan düzgünse öyle farz namaza gerek yok.
YanıtlaSileğer imamin fatihasi yanliş o zaman öğle farz namazi kılınmasi farzdır.. imama dikkat edin imam fatihayi zallin okuyorsa o büyük günah ve ellah şirktır. (imam şafii muhemmed bin idris)
Safiilerde imamın Hanefi olması veya cemaatin az olması gibi nedenlerle cumaya gitmeyen tanıdıklarım var sizce doğru mu ki bence yanlış din dindir ha Hanefi ha Şafii orda imama uydum denilerek niyet edilmeli sen namazını kıl gerisi Allah'a kalmış kabul etmesi ona kalmıştır Allah'ı peygamberi biliyorsan beş şartı biliyorsam bu bana yeter hanefilik safiilik bilgileri peygamberden farklı biçimlerde duymuş görmüş yada sahabelerden duymuş gruplardır diye dusunuyorum yanlışım varsa duzeltin
YanıtlaSil